Bugün 10 Kasım 2023. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 57 yaşında bizlere veda ettiği gün. 57 yıllık ömründe verdiği tüm savaşlarda arzusu yeni kurduğu devleti muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı.
1881 yılında Selânik’te Kocakasım Mahallesi’nde doğan Atatürk, 14 -15. yüzyıllarda Konya ve Aydın’dan Makedonya’ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım, Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır.
Annesinin isteğiyle başladığı Hafız Mehmet Efendi mahalle mektebinden, babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebine geçtiği sıralarda babasını kaybetti. Şemsi Efendi Mektebi’nde başlayan okul hayatı 1905 yılında yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi’nden mezun olmasıyla taçlandı.
1.Dünya Savaşı Kurtuluş savaşı, Çanakkale Zaferi ve daha onlarca diğer savaşın ardından, 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Antlaşması ile yeni Türk devletinin kurulması için engeller ortadan kalkmıştı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu müjdesi verilmiştir.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin kurulması Atatürk’ün dinlenebilmesi için geri çekilmesine değil, tam tersi bu yeni devletin şahlanıp istenilen medeniyetler seviyesine çıkarılması için daha çok çalışmasına sebep oldu. Siyasal, toplumsal, hukuk, eğitim ve kültür, ekonomi alanında pek çok devrim yapmıştır. Yaptığı devrimler sonucu Soyadı Kanunu gereği 24 Kasım 1934’te Mustafa Kemal’e Atatürk soyadını almıştır.
Bunca savaşın ve galibiyetin yanı sıra Atatürk, yüzlerce kitap okudu. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla köpeği Fox’a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı.
Tüm hayatı mücadele ve zorluk içinde geçen Atatürk’ün 1937 yılının sonlarına doğru sağlığı bozulmaya başladı. Var olan karaciğer yetmezliği Ocak 1938’de iyice kendini göstermeye başladı.10 Kasım 1938 Perşembe günü saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini kapadı.
Sadece Türkiye değil tüm dünya Atatürk’ün vefatına çok üzüldü. Türkiye’de yas ilan edildi ve Atatürk’ün naaşı büyük bir törenle Ankara’ya uğurlandı. 21 Kasım 1928 yılında Atatürk’ün naaşı Etnografya Müzesi’ne, geçici kabrine kondu. 10 Kasım 1953’te ise Atatürk kendisi için yaptırılan Anıtkabir’de toprağa verildi.
Öyle güzel ve büyük bir emanet bıraktı ki Atatürk bize, milletçe tuttuğumuz yasa rağmen, O’nun fikirlerini daha iyi anlamamız için de bir o kadar önemli günler olmalı bu özel günler… İşte bu yüzden Atatürk’ün bize emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacağımıza söz vererek, aramızdan ayrılışının 85. Yılında Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha sevgi, saygı ve rahmetle anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz.