İstanbul’daki bir dairenin doğalgaz borcu nedeniyle açılan dava, ilginç bir gelişmeye sahne oldu. Avukat İlker Atamer, sattığı dairenin doğalgaz borcu yüzünden kendisine haksız yere 22 bin 415 TL ödettiğini iddia ederek hâkim Bora Akbaş’a ‘Zararımı öde’ diyerek dilekçe gönderdi. Ancak dilekçeyle ilgili henüz bir karar verilmedi.
İcra Takibi Sürüyorİstanbul’da bulunan bir sitede kendisine ait daireyi 2018 yılında sattığını belirten Avukat İlker Atamer, 2019 yılının nisan, mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarına ait aidat bedelleri, doğalgaz ve işlemiş gecikme tazminatlarının ödenmediği gerekçesiyle icra takibiyle karşı karşıya kaldı. İlker Atamer, dairenin satışını gerekçe göstererek icra işlemlerine itiraz etti. Bunun üzerine site yönetimi İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
MAHKEME KARARI ÇIKINCA 22 BİN 415 TL’Yİ ÖDEDİMahkemeye başvurulan dava sonucunda bilirkişi, İlker Atamer’in dairenin 28 Mayıs 2018 tarihinde başka bir kişiye sattığını belirterek talep edilen alacakların dairenin devrinden sonraki döneme ait olduğunu tespit etti. Ancak mahkeme, icra takibinin devam etmesi ve yüzde 20 icra inkâr tazminatı ödenmesi kararı aldı. İlker Atamer, bu karara itiraz etmese de mecburen 22 bin 415 TL’lik ödemeyi yapmak zorunda kaldı.
“HAKİME IBAN GÖNDERDİ”Kararın ardından İlker Atamer, İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ihtarname göndererek mahkeme hâkimi Bora Akbaş tarafından verilen yanlış kararla uğramış olduğu 22 bin 415 TL maddi zararın kararı veren hâkimin belirttiği IBAN numarasına ödenmesini talep etti.
İlker Atamer, ihtarnamede şu ifadelere yer verdi: “Sahibi olmadığım bir dairenin sahibi olduğumu iddia ederek olmayan bir borcu bana ödeten, bir de üstüne inkâr tazminatına hükmeden ve bu yolla beni 22 bin 415 TL maddi zarara sokan mahkemeniz hâkiminin bu parayı şahsıma ait aşağıdaki banka hesabıma ödeyerek neden olduğu maddi zararı gidermesini talep ediyorum.”
“HAKİM VE SAVCILARIN ZIRHI MİLLETVEKİLİNDEN BİLE KALIN”Avukat İlker Atamer, bu olayın hukuk tarihinde bir ilk olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu karar, miktar itibariyle istinafı yani itirazı mümkün olmadığı için üst mahkeme denetiminden geçmeden otomatikman kesinleşti ve yok yere 22 bin 415 TL ödemek zorunda kaldım. Meramımı hukuki dayanaklarıyla anlattığım halde bu yanlış karar çıktı. Avukat olmayan veya avukat tutamayan sıradan vatandaşın halini siz düşünün. Şu an Türkiye’de hâkim ve savcıların dokunulmazlık zırhı, milletvekili dokunulmazlığından bile kalın. Hâkim ve savcılar hakkında yapılan şikâyetlerden bir sonuç çıkmıyor.”
