2020 yılında Türkiye’de 5 milyon diyabet tanısı varken 2020 yılından sonra bu sayının 7 milyona çıktığı bildiriliyor. Bu durumda sağlıkçılar, bilgilendirmelerin artırılmasını, adeta salgın gibi yayılan diyabet hastalığının önüne geçilmesinin önemini vurguluyor.
Diyabet (Şeker Hastalığı) nedir?Halk arasında şeker hastalığı olarak söylenen Diabetes Mellitus, kanda şeker seviyesinin olması gerekenden fazla olması ve buna bağlı olarak da şeker içermemesi gereken idrarda şekere rastlanması ile ilgili bir durumdur. Diyabet hastalığının farklı çeşitleri vardır. Dünyada ve ülkemizde en çok rastlanan hastalıklardandır. Uluslararası Diyabet Federasyonu her 11 kişiden birinde diyabet hastalığının görüldüğünü ve her 6 saniyede 1 bireyin diyabet sebepli sorunlardan vefat ettiğini belirtmiştir.
“Tüm sağlığı tehdit ediyor”
Tüm sağlığı tehdit ettiğini ve günümüzde diyabet hastalığının yeni pandemi olarak görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Muhittin Pekuz, diyabetin sadece bir laboratuvar tanısı olmadığını; karaciğeri, böbrekleri, beyni, kalbi, mide, sinir ve bağırsak sistemini etkileyen kronik bir hastalık olduğunu ifade etti. Hastalığın, DSÖ tarafından dünyanın yeni pandemisi olarak görüldüğünü belirten Pekuz, DSÖ’nün önümüzdeki yıllara dair tahminlerinin de oldukça yüksek olduğunu kaydetti. 2000’li yıllarda tüm dünyada 171 milyon civarı hasta olduğunu, 2025 yılında ise bu sayının 380 milyonu geçeceğini belirten DSÖ, diyabetik hasta nüfusunun Çin ve Hindistan’dan sonra en kalabalık ülkesi olacağını da tahmin etmiştir.
“Diyabet eğitimini tüm herkes almalı”Dr. Ali Nizamoğlu ise, diyabet eğitimi almış hasatların işlerini kolaylaştırdığına, böylece mucizevi hızda olan iyileşme beklentilerine daha olası şekillerde yaklaşıldığına dikkat çekiyor. İkinci önemli aşamanın ise beslenme uzmanına gitmek olduğunu söyleyen Nizamoğlu: “Hastanın hayat tarzı değişikliği dediğimiz en önemli basamak. Beslenme eğitimi almalı karbonhidrat ve şeker tipleri hakkında bilgi sahibi olması lazım. Hasta o kadar bilinçli bir hale geliyorsa zaten dikkat ediyor, seçerek yemeye başlıyor. Kilo fazlalarını vermemiz ve düzenli spor yapmamız gerekir. Bu da üçüncü en önemli aşamadır. Sonra ilaç gerekliliği açısından biz hekimler tekrar devreye giriyoruz” şeklinde konuştu.
“Diyabet hastalarının yüzde 70’i kalp hastalığından ölüyor”“Diyabet hastasını kalp hastalığı olarak kabul ediyoruz diyabet hastası bizim için kalp damar hastasıdır” diyen Dr.Mehmet Erdoğmuş ise bu hastalığa sahip bireylerin %70’inin kalp rahatsızlıklarından öldüğünü, diyabetik retinopati denilen körlüğün, böbrek yetmezliğinin, travma dışı bacak kesilmelerinin şeker yüzünden oluştuğunu, bu sebeple şeker hastalığına herkesin dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
Avrupa ülkeleri arasında diyabet prevalansı en yüksek olan ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Diyetisyen Fatma Hallaç Uslu, bu hastalıkta obezitenin önemli bir yere sahip olduğunu, özellikle 45 yaş üstü kişilerde 3 yılda bir taramaların yapılması gerektiğini, beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde diyabeti önleyebileceklerini belirtti. Çok hızlı yayılan bu hastalığın beslenme alışkanlıklarındaki bozukluklardan ve fiziksel aktivite alığından kaynaklandığının da altını çizdi.
Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir?Diyabet hastalığı bireylerde kendini, normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilecek durumlarla gösterir. Bunun haricinde diğer diyabet belirtileri ise şöyledir:
Halsizlik ve yorgunluk hissiHızlı ve istemsiz kilo kaybıBulanık görmeAyaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde rahatsızlık hissiYaraların normalden daha geç iyileşmesiCiltte kuruluk ve kaşıntıAğızda aseton benzeri koku oluşumu