Pazar, Aralık 3
Shadow

DESTEDEN: Sökenin antik tarihi ve turizminde – İONİA (İyonya)

BÖLÜM-1 ARKROLOJİMİZİN VE TURİZMİMİZİN ANA HATLARI
KONU-4- İONİA VE TÜRKİYENİN ARKEOLOJİK TEMELLERİ 
ON BÜLÜMDEN VE YÜZDEN FAZLA KONUYU İHTİVA EDECEK OLAN İONİA;
Kartografik (Harita Bilgisi) tarihi kaynaklar incelendiğinde Türkiye’nin neden eski büyük medeniyetlerin beşiği olduğunu gözler önüne sermektedir. Çünkü Türkiye toprakları, Jeolojik (Yer yapısı) Jeomorfolojik (Tabii güzelliği) Jeopolitik (Siyasi yeri) durumu İtibariyle yabancıların hep göz önünde olan bir ülkedir. Proistoria (ilk tarih), klasikiistoria (Klasik tarih) Kaynakları bu durumu daima böyle yazmışlardır. 
 Her ilim branşının, bir kelimeler literatürü vardır. Bir avukat, müdafaasını hukuki dilin icab ettirdiği ifadelerle, bir doktor kriminal bir olayı kriminolojik ifadelerle, bir mühendis hangi branşın mühendisi ise o branşın ifadeleri ile konuşmaya yazmaya, kendisini, adeta mecbur tutar. Çünkü her ilmin, kendine has deyimleri ve dili vardır. Ben bir arkeolog veya bu branşın  bir uzmanı değilim ama, ele aldığım konuyu eski ve yeni arkeolojik kelimelerle yazamaz isem ileride İONİA ile ilgili detaylı (açıklayıcı) konuların incelemesini yapacaklara bir çok bilgi noksanlığı olan bir kaynak sunmuş olurum. 
 Onun için elimizden geldiğince, arkeolojik kelimeler kullanmakla, kendimize bir pay ayırmak iddiasından daima uzak kalmak, objektiv düşünceye açık olmak istiyoruz ve ileride sunacağımız alfabetik tasnife hazırlık yapıyoruz. 
 Dünyanın en büyük ve eski medeniyetlerinin temelini atanlar, daima kendilerinden sonra gelen milletlere bir basamak veya bir köprü görevini görmüşlerdir. Orta Asya, Çin, Hint, İran, Mısır, Sümer, Eti, Ege, Roma, Astek ve İnka medeniyetleri ön tarihin, son tarihin ilk öncüleri olmuşlardır. 
 MÖ. 3000 ve 2000 yıllarında daha İONİA yok iken yakın doğuda, Türkiye’ye uzanan büyük medeniyetleri yaratan milletleri görüyoruz. Hurri’ler, Kaşka’lar, Arzava’lar, Kizuvatna’lar | Lukka’lar, Assuva’lar, Hatti’ler (Hitit’ler), Urartu’lar Türkiye’nin en eski ve köklü sakinleri olmuşlardır. 
 MÖ 2000 yıllarında HİTİT (HATTİ) krallığı, Federatif toplumlar olan; PALA, GASGAS, MASA, KARKİSA ASSUVA, LUGGA, ARZAVA’ların meydana getirdiği birlikler hep Türkiye’nin temelleri üzerine temel kurmuşlardır. 
 İON’ların, Orta Asya yolu İle Avrupa’ya, oradan güneye, daha sonra Türkiye’nin batı sahillerine gelmeleri MÖ, 1100-1050 tarihleri arasında olduğuna göre, İON’lardan önce Türkiye’nin Anadolu’sunda yerleşik gördüğümüz toplumların bulundukları yerler LYDIA (Lidya), KARIA (Karya), LYKIA (Liyka), PISIDIA (Pisidya), PAMPHYLIA (Pamfilya), ISAURIA (İsavriya) KILIKIA (KLİKYA) LYKAONIA (Likaonia) PAPHLGONIA (Paplagonya) PONTOS, GALATIA (Galatya), KAPPADOKIA (Kapadokya), KOMMAGENE diye isimlendiriliyordu. Bunlar ayrı ayrı milletler idi, hepsinin ayrı kıralı ve idaresi vardı. 
Milattan Önce Ege havzasına yapılan yani, Orta Asya, Kuzey Avrupa, Güney Avrupa ve Yunanistan yolu ile olan göçler 1100-1050 tarihlerinde üç kol halinde AKA’lar, DOR’lar ve İON’lar tarafından gerçekleştirilmekten, daha önce bu tarihlere yakın tarihlerde, gene Türkiye’nin Batı kuzeyinden Orta Asya, Avrupa, Avrupa’dan tekrar doğuya, Traklar. Bitinyalılar, Frigler, Misyalılar ve Trualı’lar yerleşik düzeni içine girmişlerdi. 
 İON’lar (İyonlar) Türkiye’nin batı sahillerine geldiklerinde daha önce Hitit devleti topraklarına yerleşen devletler gibi, daha önceki Türkiye Medeniyetlerinin devamı rolünü üstlenmişler, Site devletleri kurarak Kolonizasyon sistemlerini (Koloniler bulma politikası) kurarak genişleme özelliğine girmişler, deniz aşırı ticaretin öncülüğünü yapmışlardır. 
 Türkiye’nin arkeolojik temelleri, gelip geçen, göçen devletlerin eserleri üzerine kurulmuş âdeta merdiven katmaları medeniyetlerini yaratmıştır. Bu temeller içinde HUN-TÜRK 
 İMPARATORLUKLARI, İSKENDER İMPARATORLUĞU, TRAKYA, BERGAMA, SELEVKOSLAR KRALLIKLARI, ROMA İMPARATORLUĞU DİĞER FETİHLER ZİNCİRİNİ meydana getiren akınlar, Batı ROMANIN yıkılışı ile meydana gelen Doğu ROMA İMPARATORLUĞU İSLAMLIĞIN YAYILIŞI, Bizans İMPARATORLUĞU, İRAN İMPARATORLUĞU, SELÇUKLU İMPARATORLUĞU VE OSMANLI İMPARATORLUĞU yer alır. İşte ele alıp işlemeye çalıştığımız İONİA’nın bu değer açıları karşısında, bu büyük medeniyetlerle, gerek tarihi, gerek iktisadi, gerek politik, ticaret, kültürel ve hatıra gelmeyen olaylarla yakından ve uzaktan ilgisi, yakınlığı çoktur. İşte bu büyük medeniyetlerin bıraktıkları antik kalıntıların 3600’den belki de çok fazla olduğunu arkeoloji tarihi ortaya atmaktadır.  
 Biz bilinen, bilinmiyen, karanlıkta kalan bu binlerce antik târih abidesi (anıt) olan yerlerden bir tanesini,vasat bilgilerle işleyebilrsek, ömrümüz elverirse küçük bir görevi yapmış olmak mutluluğuna belki de ermiş oluruz. Söylediğimiz gibi, içimizde benim ele aldığım İONİA ko nusunu, daha ilmi, daha sistemli yazabilecekler çoktur, diyorum ki, gayret göstersinler, bu İONİA aşında onların da biraz, tuz, biber katkıları olsun. Yapalım, edelim, düşünelim, olur demekle bu gemi yürümez. Gemimiz kalemlerin ucu ile yürür. 
  (DEVAM EDECEK)